Bakkal Amca ile Röportajımız



      Mahalle bakkallarını herkes bilir. Her mahalle başında, büyük binaların, lüks gökdelenlerin altlarına sıkışmış, büyük ve gösterişli alışveriş merkezlerinin heybetine direnmeye çalışan ama tercih edilmeyen samimi ve mütevazi yerlerdir. Ben de o mahalle bakkallarından birinin sesi oldum ve kendi mahalle bakkalıma Ali amcaya röportaja gittim.

- Sevgili Ali amca bu işe ne zaman başladınız?
   (Ali Amca) -Oğlum bu bakkal işine emekli olduktan sonra 7 yıl önce başladım.

- Neden bakkal dükkanı açma gereği duydunuz?
   (Ali Amca) - Bakkalı açmadan önce inşaat işçisiydim. Eski işim gereği çok yoğun ve ağır şartlarda   çalışırdım. Açıkçası emekli olduktan sonra evde kalmak beni bunalttı. Evde oturmak ya da   kıraathanelerde okey taşlamak bana göre değildi. Zaten emekli maaşım çok düşük miktarlarda bende   ne yapsam diye düşünürken aklıma bakkal dükkanı açmak geldi. Eşim ve çocuklarım da bu   düşüncemi destekleyince açtık bir şekilde.

- Amca peki günlük kaç lira kazanıyorsun?
  (Ali Amca) - Şimdi ben sana belirli bir miktar söyleyemem. Yeri geliyor günde 300 lira, yeri       geliyor 40 lira kazandığım oluyor.

- Marketlerden veya alışveriş merkezlerinden hoşlanıyor musunuz?
    (Ali Amca) - Doğrusunu söylemek gerekirse ne severim ne de hoşlanırım sadece nefret ederim.   Çünkü; Çok pahalı, gürültülü, çok kalabalık, samimiyet hiç yok, paran varsa bütün pahalı   markaların  kapısı sana sonsuza kadar açık, bilmediğin birçok insan var, benim o yerlerde genelde   başım döner.

- Bu marketlerin sizin müşterilerinizi çaldığını düşünüyor musun?
   (Ali Amca) - Devir değişiyor. Eskiden evlerin ihtiyaçları mahalle bakkalları tarafından karşılanırdı.   Şimdi bir eksiği olan ya markete ya alışveriş merkezine akın ediyor. Sonuçta marketler de işlerini   yapıyorlar. Müşteriler artık daha renkli, daha canlı, daha hareketli yerlere gitmek istiyor. Benim   çocuklarımda öyle bir eksikleri oldu mu hemen marketlere giderler. Benden hiç istemezler.

- Veresiye kabul ediyor musun ?
    (Ali Amca) - Yok hayır veresiye kabul etmiyorum.Ama tanıdıklar geliyor yarın veririm olmadı   akşam getiririm diyenlere göz yumuyorum. Parası olmayanlara her zaman değil de bazen göz   yumuyorum. Çünkü kiminin parası kiminin hayır duası.  Bana yaz tahtaya al haftaya diyen de çok   oluyor.Böyle diyenleri genellikle reddediyorum.

- Kendi evinin eksiğini buradan mı karşılıyorsun?
   (Ali Amca) - Yiyecek ve içecekleri buradan götürürüm evime.

- Dükkanını satar mısın?
   (Ali Amca) - Allah göstermesin sağlık sorunu olursa, para ihtiyaç duyarsam, satmak zorunda   kalırsam satarım. Ama hayatta bir sorun çıkmadıkça satmam.

- Mahallemizden memnun musun?
   (Ali Amca) - Sağ olun, var olun. Hepinizden çok memnunum.

- Mahallenin çocukları seni lafa tutup cips, çekirdek falan yürütürler mi?
   (Ali Amca) - O zaten Allah'ın emri. Her mahallede vardır öyle fırlamalar. Cips, meyve suyu   çalarken yakaladığımda çok var. Ama çocukları severim isterse dükkanı götürsünler fakat   yürüttüklerini gördüğüm zaman yaptıkları şeyin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatırım. Paranız   yoksa benden isteyin ben size veririm deyip elindekiler ile gönderirim.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Opel - Grand Sport İnjection

Çile Bülbülüm Çile